Dünya

Ekonomik dünya: Muhteşem yedi ve beklenen yumuşak iniş

Simitin Ankara’daki hikayesi geleceğimize dair “güzel” mesajlar veriyor.

Ankara Pideciler ve Simitçiler Odası, bir süre önce Valilik onayıyla simit fiyatını 10 liradan 15 liraya çıkardıklarını açıklamıştı.

Ancak Oda Başkanı Savaş Delibaş bir süre sonra Ticaret Bakanlığı’na çağrıldı.

Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, artışın nedenini sordu. Oda başkanı maliyet artışlarını anlattı ve bir liste sundu.

Oda başkanından zamların geri çekilmesi istendi, hatta bazı kırıcı sözler kullanıldı.

Her şeyi hesaba katarak; Talimatla simit artışında indirime gidildi ve Ankara’da simit fiyatı şimdilik 12,5 lira olacak. Taraflar temel artışın seçimden sonra yapılması konusunda anlaştılar.

O halde 31 Mart seçimleri sonrasına hazırlıklı olalım. “Nerede?” Sanırım sormayacaksın…

ASTRONAU’MUZ UZAY SEYAHATİNDE OLDUĞUNDA NE OLDU?

Bu arada Sözcü gazetesi, uzayda turistik geziye çıkan ve top atarak “yerçekimi deneyi” yapan Alper Gezeravcı’nın şirkete 55 milyon dolar ödedikten sonra 22 gün uzayda kalmasıyla Türkiye’de yaşananları güzel bir şekilde yazdı. Aksiyom Uzayı denir. Belki de kaçırmışsınızdır.

– Süt ürünleri yüzde 30 arttı.

– Saç kesimleri yüzde 50-70 arttı.

-Okul otobüslerinin değeri yüzde 15 arttı.

– Özel okul fiyatları 1 milyona ulaştı.

-Ankara’da taksi fiyatlarına yüzde 50 zam yapıldı.

– Dolar 30,17’den 30,69’a çıktı.

-Motorin fiyatı 39,06’dan 41,71’e çıktı.

– Akaryakıt fiyatı 36,87’den 39,37’ye düştü.

MUHTEŞEM YEDİ ENDEKS NE KADAR MUHTEŞEM?

Gelelim küresel ekonomideki gelişmelere.

Muhteşem Yedili’yi duymuş olabilirsiniz.

Yul Brynner, Steve McQueen, Charles Bronson, James Coburn, Eli Wallach, Robert Vaughn gibi efsane oyuncuların rol aldığı 1960 yapımı Western filmi…

Günümüzde teknoloji sektörünün önde gelen yedi firmasına bu isim verilmektedir.

S&P 500 endeksi Ekim 2022’de en düşük seviyesine ulaştığından bu yana, bu yedi şirketin (Alphabet, Amazon, Apple, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla) hisseleri toplamda yaklaşık yüzde 117 artış göstererek diğer 493 şirketin çok üzerinde performans gösterdi. S&P 500 geride kaldı. Bu hisse senetleri “Muhteşem Yedi” olarak anılmaya başlandı.

Bir köyü ve sakinlerini yok olmaktan kurtaran bu efsanevi Kurosawa filmi gibi, bu yedi hisse senedi de yatırımcıları borsanın felaket yıllarına dönmekten kurtardı.

Muhteşem Yedili’nin 2019’dan bu yana yıllık ortalama performansı yüzde 28 oldu. Öte yandan S&P 500 endeksinde yer alan şirketlerin aynı dönemde yıllık ortalama getirisi yüzde 17 oldu.

(The Clash’ın setinde de bu başlıkta güzel bir müzik parçası var. Müziğin sözleri, yedi saatlik bir iş günü boyunca zorlukla ilerleyen, öğle yemeği ve barda bir içki için serbest bırakılmayı bekleyen bir işçiyi tasvir ediyor. Müzikte Friedrich’e göndermeler yer alıyor. Engels ve Karl Marx, kapitalizm altında yaşamın angaryasına dair eğlenceli bir yorum sunuyor.)

YEDİ TEKNOLOJİ DEVİNİN DOLAR BAZINDA GERİ DÖNÜŞÜ MUHTEŞEM

2023 yılında bu yılın yaklaşık 1,5 ayı boyunca diğer hisse senetlerinin çok üzerinde getiri sağladılar. Aşağıdaki tablodan görebilirsiniz. Özellikle yapay zeka çılgınlığı sayesinde ekran kartı ve yapay zeka işlemci üreticisi NVDIA rekor kırdı. Facebook (Meta) ve Amazon da büyük performans sergileyenler arasında…

Bu teknoloji şirketleri sayesinde S&P 500 endeksi tarihinde ilk kez 5 bin puanın üzerine çıkarak 9 Şubat Cuma günü yeni bir rekora imza atarak 5.026 puandan kapandı. Dow Jones endeksi de perşembe gününü 38.726 puandan kapatarak tarihi rekorunu tekrarladı.

Bu şirketlerin piyasa fiyatlarının hızlı büyümesi S&P 500’ün performansına daha da katkı sağlıyor. Bu yedi şirketin piyasa değerleri Ekim 2022’den bu yana yüzde 60’ın üzerinde artış gösterdi. Muhteşem Yedili’nin toplam piyasa değeri ise yüzde 29’u oluşturuyor. Apple’ın bilançosu beklenenden daha kötü çıkınca Microsoft, Apple’a başvurdu ve her ikisinin de piyasa değeri 2,9 trilyon dolardı. Google’ın piyasa değeri 1,8 trilyon dolar, Amazon’unki ise 1,6 trilyon dolar…

BU PERFORMANS BUZDAĞININ ALTINDA KALAN TÜRBÜLANSI GÖLGEDE GÖSTERİYOR

Ancak bir tehlike var: S&P 500’ün yükselişi genel olarak iyi bir şey olarak görülüyor ancak endeksin yalnızca az sayıda şirket tarafından desteklenmesi, yüzeyin altındaki türbülansı maskeliyor.

Yedi teknoloji hissesi olmasaydı S&P 500 endeksi yalnızca yüzde 15 yükselirdi.

Küçük bir grup hisse senedine çok fazla güvenmek, bu şirketlerin olası bir başarısızlığı veya aşırı değerlenmesi durumunda piyasada önemli bir düşüşe yol açabilir.

TÜM DÜNYA TEKNOLOJİ DEVLERİ İÇİN ÇALIŞIYOR

Bunlar gerçekten çok kârlı şirketler… Apple, Microsoft ve Google dünyanın en kârlı beş şirketi arasında yer alıyor. Apple’ın net kârı 2023’te 97 milyar dolara düşecek olsa da (2022’de 99,8 milyar dolardı), petrol devi Saudi Aramco’dan sonra dünyanın en kârlı ikinci şirketi konumunda. Microsoft’un yıllık karı 82,5 milyar dolar.

Geçtiğimiz hafta açıklanan şirketlerin son üç aylık dönemdeki gelirleri yüzde 13 ile 25 arasında arttı. Yalnızca Apple yüzde 2 arttı.

Çünkü artık bütün dünya bu şirketler için çalışıyor. Özellikle teknolojinin en büyük beş devi; Corona virüsü salgınından en çok fayda sağlayan şirketler Apple, Microsoft, Amazon, Alphabet ve Facebook oldu ve bu trendi sürdürdüler. Özellikle salgın döneminde insanların evde yaşaması, eğitim ve çalışma hayatının evlere taşınması, insanların multimedya ile evde eğlence yapması, diğer yandan iletişim ve sosyalleşmenin online olması ve pandemi sonrasında da devam eden bu trendin satışları artırdığı görüldü. teknoloji devleri.

Microsoft gelirinin yüzde 61’ini sunucular, ofis ürünleri ve bulut hizmetlerinden, Amazon yüzde 43’ünü çevrimiçi mağaza satışlarından, Apple yüzde 60’ını iPhone satışlarından, yüzde 22’sini müzik ve TV gibi hizmetlerden, Meta yüzde 98’ini reklamlardan elde ediyor, Google ise yüzde 98’ini reklamlardan alıyor. Yüzde 57’si reklamlardan geliyor.

Bu şirketlerin tümü yapay zeka patlamasına güçlü bir şekilde yatırım yapıyor. Yatırımcılar ise şirketlerin yapay zekayı geliştirmek için yaptığı milyarlarca dolarlık yatırımın finansal çıkara dönüştüğüne dair işaretler arıyor. Örneğin Apple’ın giyilebilir teknoloji ürünleri hayal kırıklığı yarattı ve şimdilik bekleneni vermedi. Bilançosu pek parlak olmasa da hisse fiyatı 23 Ocak’taki 195 dolardan Cuma günü 189 dolara düştü. İşte tehlike şu ki, bir fiyasko durumunda bu yükseliş hayal kırıklığıyla birlikte düşebilir.

DÜNYA EKONOMİSİNDE BEKLENEN YUMUŞAK İNİŞ OLACAK MI?

Evet, bu kadar Mükemmel Yedi konuşması yeter. Gelin küresel ekonomideki son gelişmelere bakalım. Uluslararası Para Fonu (IMF), Ocak ayının sonunda yeni Dünya Ekonomik Görünüm raporunu yayınladı.

Ortam daha olumlu, küresel ekonomide beklenen yumuşak inişin olasılıklar dahilinde olduğu vurgulanıyor.

“Küresel büyümeye yönelik riskler genel olarak dengeli ve yumuşak iniş ihtimali yüksek” başlıklı raporda, küresel büyümenin 2024’te yüzde 3,1, 2025’te ise yüzde 3,2 olacağı öngörülüyor. 2023’te ise yüzde 3,1 oldu.

Bu varsayım, bazı ülkelerde beklenenden daha iyi performans görülmesi nedeniyle Ekim 2023 WEO varsayımından 0,2 puan daha yüksektir. Enflasyon genel olarak düşüş eğiliminde ancak yüksek faiz oranları ve aşırı borçlanma ekonomiler üzerinde baskı oluşturuyor.

Geçen yıl yüzde 1,6 olan gelişmiş ekonomilerin büyümesi bu yıl yüzde 1,5, gelişmekte olan ekonomilerin oranları ise geçen yılla aynı; Yüzde 4,1 olacağı tahmin ediliyor. ABD yüzde 2,5’tan yüzde 2,1’e düşecek. Almanya negatif büyümeden yüzde 0,5 pozitif büyümeye geçecek. Çin ise geçen yılki yüzde 5,2’den yüzde 4,6’ya düşecek. Yani daha önceki varsayımlardaki sert yavaşlama yerine yumuşak iniş ihtimali artıyor.

AVRUPA’NIN MOTORU ALMANYA YETERLİ SİNYAL VERMİYOR

Bu yıla ilişkin toparlanma tahminlerine rağmen sinyaller Alman ekonomisi için pek uygun değil. Sanayi üretimi üst üste beş ay boyunca düştü. Avrupa’nın ekonomik büyümesinin temel itici gücü olan bu ülke, önemli yapısal sorunlarla karşı karşıya…

Çin ve ABD’de yaşanan jeopolitik krizler ve yeni endüstriyel rekabet ortamı, dünyada Alman yapımı ürünlere olan talebi zayıflattı. Örneğin otomobil üreticileri Çin’den gelen ucuz elektrikli otomobillerle rekabet edemiyor. Tüm uzmanlar, Almanya’nın, rekabet gücünü korumak için yeterli esneklik ve dijital bilgi birikimiyle sektörünü güncelleme konusunda başarılı olmadığı konusunda hemfikir.

GEÇEN YIL TOPARLANAN ÇİN BU YIL DA GÜÇLÜ BÜYÜME GÖSTEREBİLİR

IMF, Çin’e yönelik bu yılki büyüme tahminini Ekim ayındaki bir önceki rapora göre yüzde 0,4 artırarak, beklenenden güçlü büyümenin 2023’te de devam edeceğini ve kamu harcamalarının üretime katkı sağlayacağını belirtti. Hindistan’daki büyümenin de 2024 ve 2025’te önceki varsayıma göre yüzde 0,2 artışla yüzde 6,5 seviyesinde güçlü kalması bekleniyor.

Çin ekonomisindeki toparlanma, başta özel tüketim olmak üzere iç talepten kaynaklandı ve para politikasının daha da gevşetilmesi, firmalar ve hane halkı için vergi kesintileri ve afet yardımına yönelik mali harcamalar dahil olmak üzere destekleyici makroekonomik politikalar tarafından desteklendi.

İleriye bakıldığında, emlak sektöründe süregelen zayıflık ve zayıf dış talep Çin ekonomisinin zayıf noktası gibi görünüyor.

DÜNYANIN İLK TRİLYONERİNE 10 YIL KALDI

Ancak hızla artan gelir eşitsizliği küresel ekonominin en yakıcı sorunu olmaya devam ediyor. Oxfam’ın Ocak ayı ortasında yayınladığı konuya ilişkin raporda, dünyanın en zengin yüzde 1’i tüm küresel finansal varlıkların yüzde 59’unu elinde tutarken (en yoksul yüzde 50 yalnızca yüzde 0,75’e sahip), dünyanın en zengin beş insanı ise yüzde 59’unu elinde tutuyor. Zenginliklerinin 1998’den bu yana iki kattan fazla artarak 868 milyar dolara ulaştığı, en yoksul yüzde 60’ın (yaklaşık 5 milyar insan) her zaman yoksul olduğu vurgulandı.

Raporda, güçlülerle yoksullar arasındaki genişleyen uçurumun muhtemelen daha da artacağı ve 10 yıl içinde dünyanın ilk trilyonerinin ortaya çıkmasına yol açacağı belirtildi.

EN ALT YÜZDE 50’LİK SON 30 YILDA OLUŞTURULAN ZENGİNLİKLERİN SADECE YÜZDE 2’SİNE SAHİPTİR

Ekonomist Thomas Piketty ve meslektaşları tarafından geliştirilen Dünya Eşitsizlik Veritabanı (WID), nüfusun en zengin yüzde 0,01’inin (yaklaşık 800.000 kişi) sahip olduğu servetin 1995’te yüzde 8’den yüzde 12’ye çıktığını hesaplıyor. üst yüzde 0,01 ve alt yüzde 50, bugün 2008’e göre yüzde 50 daha yüksek.

En tepedeki yüzde 1, 1990’ların ortasından bu yana biriken tüm ek servetin yüzde 38’ini alırken, en alttaki yüzde 50 bunun yalnızca yüzde 2’sini alıyordu.

Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki en yüksek milyarder yoğunluğuna ev sahipliği yapıyor ve bu kişilerin toplam serveti Kasım 2023’te şimdiye kadar kaydedilen en yüksek miktar olan 5,2 trilyon dolara yükseldi. 2023’ün üçüncü çeyreği itibarıyla ABD nüfusunun en tepedeki yüzde 10’u toplam servetin üçte ikisine sahipken, alt yarısı yalnızca yüzde 2,6’ya sahip.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu